06.02.2016, KırÇocukları ile Puruli’de Merhem Yapım Atölyesi

Flower-snakeSon

Kır Çocuklarından Ceyhan ve Nihal ile ‘Şifalı Bitkileri Tanıma ve Doğal MERHEM Yapım Atölyesi, 6 şubat cumartesi, saat 14:00- 17:00 arasında, 2013 yılından beri Ankara Engelsiz Filmler Festivali’ni düzenleyen Puruli Kültür Sanat’ta.
 DSC08467 DSC08462

KAYIT girilmesi işin mutfağını organize etmemize yarıyor, katılmak istiyorsanız kayıt formunu doldurmanızı rica ediyoruz.

KAYIT FORMU: TIKLA (CTRL+TIKLA’ya basınız)

NEREDE: Puruli Kültür Sanat, Güvenevler mahallesi, Yeşilyurt sokak 17/4 Çankaya, Ankara,

 Ankara Engelsiz Filmler Festivali

(hakkında: http://www.puruli.co ve www.engelsizfestival.com)

 

Not1: Atölye katkısı için deneysel olarak “ARMAĞAN EKONOMİSİ” uygulamasına devam ediyoruz. (bkz: ayrıntılar)
Not2: En fazla 25 katılımcı olacaktır.
Not3: İptalleri en az 2 gün öncesinden bildirmenizi rica ediyoruz.

Biz Kır Çocukları, Tahtacıörencik Köyü’nde doğayla uyumlu yaşam ve üretim pratiklerini uygulamaya ve yaygınlaştırmaya çalışan bir grubuz. Küçük ölçekli aile çiftçiliği, doğal tarım, permakültür, doğa koruma, toplum destekli üretim, barışçıl iletişim, armağan ekonomisi gibi alanlarda tekrarlanabilir modeller oluşturmaya çalışıyoruz. Tahtacıörencik (TADYA) üreticilerine ve DBB grubuna elimizden geldiğince destek oluyoruz. Ürünlerimiz ve atölye çalışmalarımızla elde ettiğimiz gelirlerle tüm bu çalışmalarımıza finansal destek sağlıyoruz.

MERHEM YAPIM ATÖLYESİ HAKKINDA: Birinci bölüm: Dört önemli şifalı bitki tanıtılacak ve kullanım alanları anlatılacak (çay, tentür, merhem, vs.) : sarı kantaron, aynısafa, sinirliot ve mürver. İkinci bölüm: Kır Çocukları merhemleri nasıl yapılıyor? Aynısafa bitkisini, mürver yaprağını, sarı kantaron yağını, doğal balmumunu tanıyacağız. Farklı bitkilerin etken maddelerinin bitkisel yağlara geçirme yöntemlerini (soğuk maserasyon, güneşte ve ısıyla infüzyon) inceleyeceğiz. Merhem yapacağız: Ocakta Benmari usulü infüzyon, süzme, balmumuyla kıvam kazandırma, uçucu yağ ekleme ve merhem kavanozlarına aktarma.

 

ATÖLYE İÇİN KATKINIZ NE OLABİLİR?

Kır Çocukları olarak faaliyetlerimizi armağan ekonomisi* içinde gerçekleştirmeye niyet ediyoruz. Bizi memnun edecek, gönlümüzden geçen katkı payını size bildiriyoruz. Atölyeler sırasında sizinle paylaşacağımız bilgi ve deneyimlerimiz, zamanımız, muhabbetimiz ve atölye sırasında ürettiğimiz bir merhem size armağanlarımız oluyor. Yaptığımız işleri çok seviyoruz ve bunlar yoluyla doğaya ve insanlara katkı verebilmek bize büyük mutluluk veriyor. Merhemler, bilgimiz, sevgimiz, özenimiz, çalışmalarımız ve diğer armağanlarımız için standart bir parasal karşılık belirleyemiyoruz. Üstelik bu armağanların en çok ihtiyaç duyan insanlara ve yerlere gitmesini arzuluyoruz; en çok paranın bulunduğu yerlere değil. Ancak yapageldiğimiz güzel şeyleri yapmaya devam edebilmek için ‘almaya’ da ihtiyacımız var:
Her şeyden çok insanların güvenine ve moral desteğine ama aynı zamanda da maddi ve parasal desteğe. Çünkü üretimlerimiz için gereken ham maddelerden tutun yol giderlerine kadar pek çok şey için masraflarımız oluyor. Ve tabi ki hayatımızın geri kalan alanlarını idame ettirebilmek için de.

Gönlümüzden geçen atölye katkı payı: 40TL.

(Size, atölyede birlikte üreteceğimiz merhemlerden bir adet merhemi hediye edeceğiz, katkılarınızı atölye günü iletebilirsiniz.)
 
Sizler bize katılmakla zaten bir armağan sunmuş olacaksınız. Bunun dışında, sizlerle paylaşacaklarımıza karşılık ve bizi desteklemek için içinizden gelen her türlü armağanı da minnetle kabul edeceğiz. Elbette ihtiyaçlarınız ve maddi durumunuza bağlı olarak belirtilen rakamın altına inebilir veya hiç ödeme yapmamayı da seçebilirsiniz. Ya da bizi desteklemek için belirtilen miktarının üstüne çıkabilirsiniz. Topluluk bilinci içinde herkesin ihtiyaçlarının karşılanacağı stratejiler bulacağımıza inanıyoruz.
____________________________________________________
* “Armağan ekonomisi, insanların vermek üzere bu dünyaya geldikleri armağanları keşfettikleri, bu armağanları bütünün hayrına özgürce, koşulsuz olarak ve severek verdikleri ve kendilerine verilen tüm armağanları da (hava, su, gıda, sağlık, dostluklar, öğretiler, dayanışma, ve hatta para ve aklınıza gelebilecek herşey) şükran ile kabul ettikleri bir sistemdir.” (http://surdurulebiliryasam.wordpress.com)

Kır Çocukları’ndan ve TADYA’dan havadisler

Son zamanlarda sadece ürün listeleri ve sipariş formlarıyla karşınıza çıkar olduk. Oysa önceleri köyden haberler de verirdik. Bir şeyler olmaya devam ediyor ama yazmaya pek fırsat bulamadık.
 
Aile olarak köyde ikinci kışımız. On gündür çok soğuktu havalar, bugün kar yağışıyla birlikte ayaz kırıldı. Odun ve soba konusunda geçen yıla göre daha deneyimliyiz. Destek ve refakat çağrılarımıza yanıt veren dostlar bizi yalnız bırakmıyor, yaşamımızı paylaşıyorlar. Ev hallerimiz aşağı yukarı belli ama her günümüz birbirinden farklı. Üreterek, üretime katılarak kazandığımız parayla bir çiftlik evi yapmaya çalışıyoruz. Kış girdiğinden beri ev yapımına ara verdik. Şimdiye kadar taş subasman yapıldı. Nisan ve sonrasında ahşap işleriyle devam edeceğiz.
 
Köydeki kolektif çalışmalara (TADYA) gelince; Orkun ile Özge’nin kışı Ankara’da geçirmesinden dolayı zorlanmaya başladık ama kargolar ve eve teslim organizasyonlarına devam ediyoruz. Yunus ve babası Ahmet Amca yeni arazilerine taşınalı beri daha yorgun ve daha mutlular 🙂 Duran ailesi bizim gibi, iki çocukla beraber hayat mücadelesinde, üretimlerini adım adım artırıyorlar. Köy içinde tuttuğumuz TADYA bilgi-belge merkezini de tefriş etmeye başlıyoruz yakında. Köy genelinde bir toplantı yapalım da diyoruz, daha çok insanı doğal üretime teşvik edebilmek için. Bakalım buna zaman bulabilecek miyiz?
 
Kır Çocukları olarak önümüzdeki dönemde imkanlarımız dahilinde üretimimizi artırmaya ve çeşitlendirmeye çalışacağız. Muhtemelen yoğun çalışmaya devam edeceğiz. Bu yazımızda da bu konuya, yani çalışma ve para kazanma konusuna değinmek istiyoruz: Neden para kazanmaya çalışıyoruz? Köyde yaşamanın ve hedeflerimiz için çalışmanın ekonomik maliyetlerini nasıl karşılıyoruz; yani kiminle nasıl çalışıyoruz? Ve yeterince para kazanıyor muyuz?
 
Neden para kazanmaya çalışıyoruz?
 
Toplumun geri kalanından kopuk bir hayat seçmedik, bunun mümkün olup olmadığını da bilmiyoruz. Paranın yenmediğini (genel anlamda paranın kendisinin bir ihtiyaç değil bir araç olduğunu) biliyoruz. Fakat bazı ihtiyaçlarımızı karşılamanın bildiğimiz en etkili yolu parayı kullanmak. Yiyeceklerimizin bir kısmını takasla ediniyoruz ama diğerleri için, başka kullanım malzemeleri için, ulaşım/yakıt için, eğlence için vs. parayı kullanıyoruz. Ama asıl, düşlediğimiz yaşama geçmek, ekolojik bir çiftlik oluşturabilmek için para gerekiyor. Ev yapımının her aşamasına olabildiğince kendimiz dahil olsak da, ruhsattan temel kazmaya, taş duvar örmeden borulara, ahşaptan yalıtım malzemesine kadar birçok kalem için (bize göre) çok para harcanıyor. Arazinin çitlerinin tamamlanması, sera naylonunun değişmesi, toprak hazırlığı vs. derken de bu masraflı haller devam edecek. Geçen yaz ev yapım sürecinde makul derecede borçlandık, bunları ödemek ve devam edebilmek için çalışıp kazanmamız lazım.
 
Kiminle nasıl çalışıyoruz?
 
Öncelikle evimizin mutfağından çıkan kendi ürünlerimiz var: 13 çeşit merhem, bitki tentürleri, Özgen’in yaptığı sabunlar, doğal kozmetikler, soslar, marmelatlar, sirkeler, doğal destek ürünleri, vs.
 
Sonra, Oğuzhan Çiftliği’nin bir parçasıyız. İdris Oğuzhan ile dört yıldır güzel bir işbirliğimiz var. Soğuk pres bitkisel yağlar, organik tahıllar ve unlar, bal ve pekmez başta olmak üzere, yeni ürünler geliştiriyoruz. Bizler işin daha çok planlama, tohum ve hammadde temini, ürün geliştirme, şişeleme ve paketleme, tanıtım, satış ve alıcılarla ilişkiler kısımlarını üstleniyoruz.Yani olabildiğince İdris Beyi arıları, bitkileri ve pres makinesiyle baş başa bırakmaya çalışıyoruz.
 
Bir de TADYA’nın bir parçasıyız. Bu vesileyle de DBB ağına dahiliz. TADYA belirli aralıklarla Ankara’da eve teslim dağıtım yapıyor. DBB ağındaki birçok arkadaşımız ürün alımı yoluyla bizi destekliyor. Bazı arkadaşlarımız zaman zaman ön ödeme desteği veya uzun vadeli kredi desteği de sunuyor.
 
TADYA içinde oturtmaya çalıştığımız çalışma ilkelerimiz var. TADYA eve teslim organizasyonlarında, köy üreticilerinden – biz dahil – ürünlerini yüzde 20 ila 30 (paketleme durumuna bağlı olarak) iskontoyla alıyoruz. Bu paydan dağıtım maliyetlerini (yakıt, amortisman, yemek vs.) karşılıyoruz. Artanından emek verenlere (sipariş formu oluşturma, dağıtım, iletişim, ödeme takibi vs.) emek saatleri oranında ödeme yapıyoruz. Yine artan para olursa şimdilik üreticiler arasında pay ediyoruz. Kır Çocukları kargo gönderimlerine diğer TADYA ürünlerini dahil ettiğimizde de benzer bir yol izliyoruz. Sadece burada işin emek kısmını şimdilik bütünüyle biz üstleniyoruz.
 
Zaman zaman şifalı bitkiler, merhem ve sabun atölyeleri yapıyoruz. Bunlar da bize ekonomik yönden katkı sağlıyor.
Yeterince kazanıyor muyuz?
 
Şu anda tam bilmiyoruz. Yazın yaptığımız arazi çalışmaları ve aldığımız yapı malzemelerinden dolayı biraz borcumuz var. Eğer Mayıs ayında bunları kapatmış olur, ayrıca seranın hazırlanması, çitin tamamlanması ve ev yapımına devam etmek için (ahşap, aletler, saman balyaları vs.) paramız olursa “evet” diyeceğiz. Bu masraflarımız olmasa kesinlikle evet derdik; bizi geçindirecek kadar kazanabiliyoruz.
 
Özetle, kırsalda sakin ve yavaş bir yaşamın peşindeyken, epey hızlı ve koşturmacalı bir yaşamın içindeyiz. Ama umutluyuz, her tür enerjinin daha verimli kullanıldığı, daha bir kendine yeterli, başka oluşumlarla dayanışma içinde ve doğal döngülerle uyumlu olan bir küçük çiftlik yaşamını ufukta görüyoruz 🙂 Dostlar sağ olsun.