Son zamanlarda sadece ürün listeleri ve sipariş formlarıyla karşınıza çıkar olduk. Oysa önceleri köyden haberler de verirdik. Bir şeyler olmaya devam ediyor ama yazmaya pek fırsat bulamadık.
Aile olarak köyde ikinci kışımız. On gündür çok soğuktu havalar, bugün kar yağışıyla birlikte ayaz kırıldı. Odun ve soba konusunda geçen yıla göre daha deneyimliyiz. Destek ve refakat çağrılarımıza yanıt veren dostlar bizi yalnız bırakmıyor, yaşamımızı paylaşıyorlar. Ev hallerimiz aşağı yukarı belli ama her günümüz birbirinden farklı. Üreterek, üretime katılarak kazandığımız parayla bir çiftlik evi yapmaya çalışıyoruz. Kış girdiğinden beri ev yapımına ara verdik. Şimdiye kadar taş subasman yapıldı. Nisan ve sonrasında ahşap işleriyle devam edeceğiz.
Köydeki kolektif çalışmalara (TADYA) gelince; Orkun ile Özge’nin kışı Ankara’da geçirmesinden dolayı zorlanmaya başladık ama kargolar ve eve teslim organizasyonlarına devam ediyoruz. Yunus ve babası Ahmet Amca yeni arazilerine taşınalı beri daha yorgun ve daha mutlular 🙂 Duran ailesi bizim gibi, iki çocukla beraber hayat mücadelesinde, üretimlerini adım adım artırıyorlar. Köy içinde tuttuğumuz TADYA bilgi-belge merkezini de tefriş etmeye başlıyoruz yakında. Köy genelinde bir toplantı yapalım da diyoruz, daha çok insanı doğal üretime teşvik edebilmek için. Bakalım buna zaman bulabilecek miyiz?
Kır Çocukları olarak önümüzdeki dönemde imkanlarımız dahilinde üretimimizi artırmaya ve çeşitlendirmeye çalışacağız. Muhtemelen yoğun çalışmaya devam edeceğiz. Bu yazımızda da bu konuya, yani çalışma ve para kazanma konusuna değinmek istiyoruz: Neden para kazanmaya çalışıyoruz? Köyde yaşamanın ve hedeflerimiz için çalışmanın ekonomik maliyetlerini nasıl karşılıyoruz; yani kiminle nasıl çalışıyoruz? Ve yeterince para kazanıyor muyuz?
Neden para kazanmaya çalışıyoruz?
Toplumun geri kalanından kopuk bir hayat seçmedik, bunun mümkün olup olmadığını da bilmiyoruz. Paranın yenmediğini (genel anlamda paranın kendisinin bir ihtiyaç değil bir araç olduğunu) biliyoruz. Fakat bazı ihtiyaçlarımızı karşılamanın bildiğimiz en etkili yolu parayı kullanmak. Yiyeceklerimizin bir kısmını takasla ediniyoruz ama diğerleri için, başka kullanım malzemeleri için, ulaşım/yakıt için, eğlence için vs. parayı kullanıyoruz. Ama asıl, düşlediğimiz yaşama geçmek, ekolojik bir çiftlik oluşturabilmek için para gerekiyor. Ev yapımının her aşamasına olabildiğince kendimiz dahil olsak da, ruhsattan temel kazmaya, taş duvar örmeden borulara, ahşaptan yalıtım malzemesine kadar birçok kalem için (bize göre) çok para harcanıyor. Arazinin çitlerinin tamamlanması, sera naylonunun değişmesi, toprak hazırlığı vs. derken de bu masraflı haller devam edecek. Geçen yaz ev yapım sürecinde makul derecede borçlandık, bunları ödemek ve devam edebilmek için çalışıp kazanmamız lazım.
Kiminle nasıl çalışıyoruz?
Öncelikle evimizin mutfağından çıkan kendi ürünlerimiz var: 13 çeşit merhem, bitki tentürleri, Özgen’in yaptığı sabunlar, doğal kozmetikler, soslar, marmelatlar, sirkeler, doğal destek ürünleri, vs.
Sonra, Oğuzhan Çiftliği’nin bir parçasıyız. İdris Oğuzhan ile dört yıldır güzel bir işbirliğimiz var. Soğuk pres bitkisel yağlar, organik tahıllar ve unlar, bal ve pekmez başta olmak üzere, yeni ürünler geliştiriyoruz. Bizler işin daha çok planlama, tohum ve hammadde temini, ürün geliştirme, şişeleme ve paketleme, tanıtım, satış ve alıcılarla ilişkiler kısımlarını üstleniyoruz.Yani olabildiğince İdris Beyi arıları, bitkileri ve pres makinesiyle baş başa bırakmaya çalışıyoruz.
Bir de TADYA’nın bir parçasıyız. Bu vesileyle de DBB ağına dahiliz. TADYA belirli aralıklarla Ankara’da eve teslim dağıtım yapıyor. DBB ağındaki birçok arkadaşımız ürün alımı yoluyla bizi destekliyor. Bazı arkadaşlarımız zaman zaman ön ödeme desteği veya uzun vadeli kredi desteği de sunuyor.
TADYA içinde oturtmaya çalıştığımız çalışma ilkelerimiz var. TADYA eve teslim organizasyonlarında, köy üreticilerinden – biz dahil – ürünlerini yüzde 20 ila 30 (paketleme durumuna bağlı olarak) iskontoyla alıyoruz. Bu paydan dağıtım maliyetlerini (yakıt, amortisman, yemek vs.) karşılıyoruz. Artanından emek verenlere (sipariş formu oluşturma, dağıtım, iletişim, ödeme takibi vs.) emek saatleri oranında ödeme yapıyoruz. Yine artan para olursa şimdilik üreticiler arasında pay ediyoruz. Kır Çocukları kargo gönderimlerine diğer TADYA ürünlerini dahil ettiğimizde de benzer bir yol izliyoruz. Sadece burada işin emek kısmını şimdilik bütünüyle biz üstleniyoruz.
Zaman zaman şifalı bitkiler, merhem ve sabun atölyeleri yapıyoruz. Bunlar da bize ekonomik yönden katkı sağlıyor.
Yeterince kazanıyor muyuz?
Şu anda tam bilmiyoruz. Yazın yaptığımız arazi çalışmaları ve aldığımız yapı malzemelerinden dolayı biraz borcumuz var. Eğer Mayıs ayında bunları kapatmış olur, ayrıca seranın hazırlanması, çitin tamamlanması ve ev yapımına devam etmek için (ahşap, aletler, saman balyaları vs.) paramız olursa “evet” diyeceğiz. Bu masraflarımız olmasa kesinlikle evet derdik; bizi geçindirecek kadar kazanabiliyoruz.
Özetle, kırsalda sakin ve yavaş bir yaşamın peşindeyken, epey hızlı ve koşturmacalı bir yaşamın içindeyiz. Ama umutluyuz, her tür enerjinin daha verimli kullanıldığı, daha bir kendine yeterli, başka oluşumlarla dayanışma içinde ve doğal döngülerle uyumlu olan bir küçük çiftlik yaşamını ufukta görüyoruz 🙂 Dostlar sağ olsun.