24 Ocak 2014 Cuma günü,
çiftlik evimizle ilgili ilk arazi çalışmamız için yola çıktık!
Aslında arazideki çalışmalar bir gün öncesinden başlamıştı. Köyümüzün muhtarı ve arkadaşımız Necati Duran ile birlikte arazimize su çıkarmak için bir çalışma planlamıştık. Biz gitmeden önce olumlu sonuç alınmıştı. Mevsimsel bir dere yatağından, görece düşük kotu nedeniyle köyde başka kimsenin kullanamayacağı bir noktadan drenaj ile su toplayıp 300 metrelik bir boruyla arazimize getirdik. Kepçeci Ferhat’ın ve Necati Bey’nin oğlu İbrahim’in epey emeği oldu. İşte arazimize akıtmayı başardığımız su:
Bu su çalışmasının ayrıntısını ve yıl boyunca göstereceği performansı daha sonra bu blogdan paylaşacağız. Yüzeye yakın suların düşük maliyetle hasat edilmesi konusunda örnek bir uygulama olabileceğini düşünüyoruz.
Esasen ev ve çiftlik çalışmamızın tamamını belgelemeyi ve en azından İç Anadolu için iyi bir örnek oluşturmayı amaçlıyoruz: Düşük maliyetli, enerji-verimli, ekolojik bir tasarım.
Nihal epeydir mesleğini yap(a)mayan bir mimar. Şimdi kendi evinin tasarımı ve yapımı için çalışacak olmaktan dolayı çok mutlu. Projemizde ayrıca ODTÜ Mimarlık Bölümü doktora öğrencileri, ekolojik mimarlık konusunda deneyimli arkadaşlarımız Ece Aslan ve Matthieu Pedergnana ile birlikte çalışıyoruz. Onların bir de Kerkenes tedrisatları var!
Ece ve Matthieu ile 2013 sonunda ofislerinde buluştuk. Fikirlerimizi anlattık ve danışmanlık teklif ettik. Sevinerek kabul ettiler. Daha ilk buluşmamızda bazı şeyleri netleştirdik:
- Çiftlik evi projesini başından sonuna belgeleyelim, başkalarına da yol gösterecek bir çalışma olsun,
- Tasarımda ve yapımda kolektif katkılara açık olalım,
- Saman balyası, taş, toprak ve ahşaptan bir ev olsun.
- Güneş enerjisinden pasif şekilde yararlanan, İç Anadolu’nun karasal ikliminde yaz-kış belirli bir ısı aralığını tutturan, az yakıtla kolayca ısınıp sıcak kalabilen bir ev olsun.
Tasarım çerçevemiz şimdiden belirmeye başladı. Yakında katkı vermek isteyen arkadaşlarımızı dahil edip bir proje grubu oluşturacağız. Ruhsatımızı da bir an önce almak için de çalışacağız.
O gün, 24 Ocak’ta arazimize ben Ceyhan, Nihal, Matthieu, Ece ve Yozgat’taki üretici arkadaşımız İdris Oğuzhan, birlikte gittik. Özgen de İstanbul’dan çıktı geldi (fotoğrafı çeken o):
Köyümüzden Necati ve İbrahim Duran dışında Selim Sağlam ve Arif Yıldırım da bizimle birlikteydi. Arazide gözlemler yaptık, bakıyı, rüzgar yönlerini eğimi inceledik. Su çalışması için orada olan kepçeci Ferhat’tan, arazinin belirli yerlerinde 1’er metrelik çukurlar açmasını istedik. Bu sayede farklı noktalardaki toprak yapısını ve katmanları görebildik. Her çukurdan belirli derinlikten toprak numuneleri de alıp bunları işaretledik:
Arazimizden birkaç panaromik fotoğraf; sırayla kuzeyden başlayıp doğuya doğru dönüyoruz (merci, Matthieu):
Her ne kadar düşük maliyetli bir ev hedefliyor olsak da epey harcamamız olacak. Bir yandan doğal ürünlerimizi çoğaltıp satacağız, bir yandan da çevremizden (tanıdık-tanımadık) destek isteyeceğiz. Bize parasal olarak veya malzeme temini yoluyla katkı sağlayabilecek arkadaşlar için bir destek çerçevesi oluşturacağız – ürünlerimizden satın alarak destekleme, hibe veya kredi. Bu çerçeveyi ve çağrımızı yakında bu Blog’dan paylaşacağız.
Çalışmamızı bahar ve yaz ayları boyunca bir “ekolojik mimari okulu” haline getirebilmek için de şimdiden bir takvim belirleyeceğiz. Dileğimiz, çalışmaya katılmak, yaparak öğrenmek isteyen insanlara en az birer haftalık dönemlerde arazide kamp yapmak ve TADYA ürünleriyle iyi beslenme imkanı sunmak, böylece projemiz için işgücü katkısı ve kendimiz için moral destek sağlamak…
Bizi izleyin ve destekleyin.